Bir varmış, bir yokmuş diye başlıyor herşey ;Yarasa ,Martı,birde Diken,
Kafa kafaya vermiş uzun uzun konuşmuşlar .Çevreye bak demişler hepsi varlık içinde .Bu güne kadar bekledik ne oldu …
-Bu dünya ar dünyası değil, kar dünyası .biz de ticarete atılıp bolluk içinde yaşayalım ,hakkımız değil mi ? ortak iş yapmaya karar vermişler.
Martının bakırları varmış ,onları koymuş sermaye olarak .
Yarasa , bin kapının ipini çekmiş , ondan bundan borç aldığı paraları getirmiş .
Dikeninde kumaşları varmış . O da bunları katmış ortaklığa .
Birde elden düşme bir kayık edinmişler.Denize açılmışlar.Aradan bir zaman geçmiş fırtına çıkmış .Ama ne fırtına …Bizimkilerin fukara teknesi dayanabilir mi buna .Mavi derinlikleri boylamış .
Bizimkiler zahmetle kimi yüzerek kimi uçarak canları kurtarmış . Kurtarmışlar belki canlarını ama -mal canın yongası …
O gün bugündür ;Martı deniz kıyısından ayrılmaz ‘bakırlarım kıyıya vurur mu acep diye aranır dururmuş .
Yarasa alacaklılara görülmemek için gündüzleri dışarı çıkmaz , beslenmek için bile geceleri çıkarmış dışarıya .
Birde diken vardı değil mi ? O kimi görse paçalarına yapışıp :-Giydiğin giysiler,benim kumaşlarımdan olmasın , diye kontrol edermiş .
-Herkes bildiği işi yapsın . Şu an kar dünyası belki ama ar henüz dünyadan silinmedi .
Gün yeniden döndüğünde kar dünyasında olanlar !Yukarıdakilerin hangisinin yerinde olduğunuzu iyi tahlil edin derim .
Kendine bakma köşesi ;
Günün birinde başı sıkışınca herkes kendi derdini düşünür 
senin işin nedir ?
Nilgün Mazicioglu 