Bazı yerler vardır anlatması zordur . Seçilen kelimeler acaba tam olarak kapsar mı diye geçirirsiniz ya içinizden öylesi duygular içindeyim .Virajlı bir yoldan Fırat nehrini seyrederek yol alırken-ne işim var bu virajlı dağ yolunda ,diye düşüneceksiniz emin olun . Dağların arasından süzülen bir yol sizi belki de sadece birkaç fotoğraf karesinde gördüğünüzden başka bir şey vermeyecek diye beklentinizi düşürmek için kendinizle konuşur bulduğunuz anlar yaşayacaksınız .
Yaklaşırken farklı kuşlar gözünüze çarpmaya başlayacak . Dağların arasından geçerken birden bire bir kraterin içine girmiş gibi olacaksınız .
İlk olarak bir köy gözünüze ilişecek dönerek yol sizi Fırat nehrinin tam kenarına getirecek .Metal bir köprünün sertliği adeta bölge taşı toprağı ile uyumsuzluk içindeki garip uyumu hissedeceksiniz.
Bu köprü Şirzi köprüsü . Tek başına doğanın içindeki yanlızlık köprüsü .Erzincan ile Kemaliye’yi birbirine bağlar . Karşı tarafta Ala Mağarası yani Munzur dağları .
Amansız çetin yolların köprüsü olan bu köprünün yerinde önceden tek kişinin geçebileceği daracık tahtadan bir köprü varmış , bazı anlatılarına göre geçişlerinin paralı olduğu dönemler yaşanmış .100 yıl önce bu bölgede büyük bir kıyım yaşanmış. İnsanlık dramı. Asırlarca barış içinde yaşayan iki millet (Türkler ve Ermeniler) birbirinin boğazına sarılmış 1910’lu yıllarda. Rivayetler muhtelif. Kim haklı, kim haksız bakılan tarafa göre değişiyor.
Bölgenin jeolojik yapısının zorluğundan ,köprü burada çok daha önemli bir noktaya ulaşıyor . 1966 yılında Keban barajı yapım aşamasında sular yükselince nehir üzerindeki 24 köyü birbirine bağlayan tek köprü olan 1957 yılında yapılan Başpınar köprüsü sular altında kalıyor . 1971 yılında DSİ ile protokol imzalanmış olmasına rağmen yapılamıyor . Köprünün yerine dönemin valisi Recep Yazıcıoglu nun büyük destekleri ile 1993 yılında yeni köprü yapılarak Valinin ismi veriliyor .
Tüneli geçince artık Kemaliye (Eğin ) ulaştık demektir. Geleneksel yapı tipleri ,günümüz de binlerce para ödenerek alınan villalar aslında . Ama ne acı ki Toki yapımları olan gelenekten uzak şehir tipi evler gözünüze takılacak .
Aniden gelen su sesi . Sanki yerler sarsılıyor gibi geliyorsa ,artık Kemaliye’ye ulaştınız . Kadıgölü nün sesi, her geleni yüzyıllardır şaşırtıyor . Köpüre köpüre akarken ,eskilerde korkunç diye betimlendiği bile olmuş .Bu kasabanın içinden geçen bu su ,aynı zamanda herhangi bir enerji kullanmadan su değirmenlerin ana kaynağı olmuş , ne için mi buğday öğütmek için .. Halen çalışan bir tane değirmen mevcut mutlaka içindeki taktakları görmenizi tavsiye ediyorum .
Yeşilin daha bir canlı olduğu bu kasaba da yapımı yüzyıl süren özgürlük yolu olarak Taş yolun hikayesini dinledikçe buraya olan sevginiz daha bir anlam kazanarak yüreklerinizde yerini alacak emin olun .
Doğu-batı yönünde uzanan Munzur Dağları, Karasu Nehri (Fırat nehrinin büyük kolu )tarafından kuzey-güney yönünde boğaz vadiler ile parçalanarak Kemaliye Boğazını oluşturuyor ve Karanlık kanyonun görselliği ile başbaşa kaldığınızda , taş yolun insan azmi ve bölge insanının yüzyıllık çabasının ne anlam ifade ettiğini iliklerinize kadar hissedeceksiniz.
Yeniden dönüş yolculuğunuz başladığında -iyiki gelmişim! diyerek döneceksiniz .
Şayet buraya tur ile gelmek isterseniz en yakın tarihli gezim için TURLARIM isimli sayfama bakmanızı rica ediyorum
Her şey gönlünce olsun Nilgün hanım muhteşem rehberliginiz her zaman takdir edilmekte başarılar
BeğenLiked by 1 kişi
çok teşekkür ederim.
BeğenLiked by 1 kişi
Rehber deyince üzerine tanımadığım şahane insan,yolun açık yollarımız beraber olsun
BeğenLiked by 1 kişi
Nilgün Hanim Rehberliğinize hayran kaldım, işini bu kadar büyük bir aşkla yapan bir rehber daha varmıştır bilmiyorum.
Bilginizle bilgeliğinizle insanlığınızla çok değerlisiniz, yolunuz açık olsun.
BeğenLiked by 1 kişi
Yeni yerler keşfetmek,evine huzur bularak dönmek isteyen herkesin ya gönüllü tercihisin ya da seni tanıyınca iyi ki dedirten şükür sebebisin
İyi ki yollarmız kesişmiş❤️
BeğenLiked by 1 kişi